Şenyapılı, Tansı. “Baraka”dan Gecekonduya: Ankara’da Kentsel Mekânın Dönüşümü: 1923–1960. İstanbul: İletişim Yayınları, 2004, 372 s.
Bu kitap yeterince çalışılmamış bir alana, gecekondu sorununa eğiliyor. İstanbul’da İletişim Yayınları’nca 2004’te basılan bu 272+100 sayfalık kitap, ilk olarak 1984’te yayımlanan çalışmanın genişletilmiş baskısıdır. Kitap 21 şekil ve 37 tablonun yanı sıra 31 de ek belge içermektedir.
Çalışmanın amacı, Türk şehircilik tarihiyle ilgili önemli bir boşluğu doldurmaktır. Yazarın altını çizdiği gibi, düzenli arşivler olmadığı için Türkiye’de kentlerin mekânsal gelişimini belgelemek zordur. Bu nedenle başkent Ankara’nın bile Cumhuriyet döneminde geçirdiği dönüşüm hakkında yeterli veri yoktur. Resmi ve özel arşivlerin yanı sıra akademik çalışmalardan ve diğer kaynaklardan geniş ölçüde yararlanarak oluşturulan bu kitap, bu alandaki ilk çalışmalardan biri olarak ses getirmiş ve 1986 yılında Sedat Simavi Sosyal Bilimler Ödülü’nü almıştır.
Kitap gecekondu konusunu 1923–30 dönemi ile onu izleyen üç on yıllık dönemi kronolojik olarak incelemektedir. Giriş işlevi gören ilk bölümde küçük bir şehir olan Ankara’nın başkent olma sürecinde geçirdiği mekânsal dönüşümler ve Cumhuriyet’in kurucularının mimari tercihleri ortaya konur. Sonraki bölümler, gecekondulaşmanın adım adım tüm şehri kapsayan
bir boyuta taşınmasını, bu “işgal”in nedenlerini ve devletin bu sorun karşısındaki tutumunu sergiler.
Kitabın önemli bir özelliği, mimarlık ya da şehir planlaması ile ilgili teknik ayrıntıların basit bir dökümü olmayışıdır. Yazar gecekondulaşma konusunu ekonomik, demografik, toplumsal, siyasal, kültürel ve çevresel boyutlarıyla ele almış, bu amaçla resmi verilerin ve rakamların yanı sıra, bu süreci yansıtan farklı kaynaklara, örneğin hikâyelere, romanlara, hatıralara, seyahatnamelere ve gazete yazılarına da başvurmuş, ve gecekondulaşmanın farklı dönemlerine tanıklık eden kişilerle röportajlar yapmıştır.
Çalışmada ortaya konan temel argüman şudur: Cumhuriyetin kuruluşunda yöneticiler bir yandan ekonominin kısıtlı yapısı içinde ortaya çıkan ve Ankara şehir planına uymayan yapıları “baraka” diye adlandırarak ve geri dönüşü her an mümkün geçici bir kusur olarak görerek önemsemezler; bir yandan da başkentin artan nüfusunun yoğun konut talebine hükümetin cevap verememesine karşılık insanların kendiliğinden bu çözümü bulmalarını olumlu karşılarlar. 1950’den sonra ise ekonomide yaşanan yapısal değişiklikler gecekondu kesiminin ekonomideki rolünü değiştirmiş, ucuz emeğe yönelik ihtiyacın artmasıyla devlet gecekondulaşmaya sempatiyle bakar olmuştur. Yazar da gecekondu olgusunun kesin bir kalkınma biçimini tanımladığını ve bu olgunun kendi geliştirdiği çözümlerle sistemin güvencesini sarsacak sorunların ortaya çıkmasına engel olduğunu vurgular. Kitap bu argümanı olabildiğince ayrıntılı verilere dayanarak ve objektif bir yaklaşımla ortaya koymaktadır.
Özetle bu çalışmasında Şenyapılı, Ankara kentinin gelişim sürecinde ortaya çıkan ve Türkiye’nin genel ekonomik ve sosyal gelişimi içinde anlaşılabilecek gecekondulaşma
olgusunu, bu konunun ilintili olduğu pek çok alana göndermelerle, toplumun ihtiyaçları ve devletin öncelikleri ekseninde çözümlemiştir.
Engin Kılıç