النابلسي، محمد أديب. دمشق الشام و صالحيتها: في القرنين الحادي عشر و الثاني عشر الهجريين، المواكبين للقرنين السابع عشر و الثامن عشر الميلاديين من خلال ترجمة الشيخ عبد الغني النابلسي. دمشق: مكتبة دار الصفا، ١٩٩٨، ۷٣٦ ص
Al-Nabulusi, Muhammad Adib. Dimashq al-Sham wa-Salihiyyatuha: fi al-Qarnayn al-Hadi ʻAshar wa-al-Thani ʻAshar al-Hijriyyayn, al-Muwakibayn lil-Qarnayn al-Sabiʻ ʻAshar wa-al-Thamin ʻAshar al-Miladiyyayn min Khilal Tarjamat al-Shaykh ʻAbd al-Ghani al-Nabulusi. Damascus: Maktabat Dar al-Safa: 1998, 736 s.
ÖZET
Şeyh Abdu’l-Gani el-Nablusi’nin Biyografisine göre Suriye’nin Şam Şehri ve Salihiyya Mahallesi
دمشق الشام و صالحيتها: في القرنين الحادي عشر و الثاني عشر الهجريين، المواكبين للقرنين السابع عشر و الثامن عشر الميلاديين من خلال ترجمة الشيخ عبد الغني النابلسي
736 sayfalık bu kitap, Şamlı seçkin âlim Şeyh Abdu’l-Gani el-Nablusi’nin (1640-1733) hayatını, eserlerini ve Şam’ı, şehrin kültürü ve insanları ile etkileşimini konu edinen muazzam bir biyografi çalışmasıdır. Kitap, el-Nablusi’nin yaşadığı, çalıştığı ve gömüldüğü yer olan eski şehrin kuzey mahallesi el-Salihiyya üzerinde özellikle durmaktadır. El-Salihiyya; el-Nablusi’nin atalarının yaşadığı, torunlarının yüzyıllardır yaşamaya devam ettiği ve Şeyh’in daima ilişkili olduğu yerdir. Kitap, Şeyh’in büyük torunu Muhammad Adib el-Nablusi tarafından ünlü Prashant Keshavmurthy âlime bir armağan olarak yazılmıştır.
Yazar, çalışmasını çok sayıdaki kaynağa dayandırmıştır. Bunların arasında; Şeyh el-Nablusi’nin yazıları; onu konu edinen çok sayıdaki eski ve yeni çalışmalar; çağdaşlarının biyografileri; hocaları ve öğrencileri; yazarın çağdaş Suriyeli âlimlerle ve el Nablusi hakkında nesilden nesile aktarılan pek çok hikâye ve anekdotu anlatan aile büyükleriyle bizzat gerçekleştirdiği mülakatlar yer almaktadır. Eğitimli babanın elinde öğrenim görmüş yetenekli bir çocuk olan Şeyh, babasının vefatını müteakiben, ünlü âlimlerin elinde iyi bir eğitim almasını sağlayan annesi tarafından desteklenmiştir. Bu sebeple, kendi yaşamını ve kariyerini araştıran yazar, çoğunlukla kronolojik bir düzeni takip etmiştir. Âlimin kariyerinin bütün aşamaları boyunca gözlenen gelişmeleri yakından takip ederek eserlerini ve aynı zamanda bir fakih, düşünür, sûfi, öğretmen, dil bilimci, yazar ve şair olarak kazandığı başarıları inceler.
Yazar, benzer şekilde, el-Nablusi’nin öğrenim gördüğü, ders verdiği ve çalıştığı Şam’da bulunan entelektüel kurumlarla girdiği etkileşimlere; düzenlediği sosyal toplantılara; Suriyeli nesiller tarafından hâlâ tekrarlanan halk müziği bestelerine ve eserlerinde yer verdiği genel sosyal meseleler vasıtasıyla Şam’ın popüler kültürüyle kurduğu ilişkiye ışık tutmuştur.
El-Salihiyya ve Şam, iki güçlü entelektüel ortam olarak sunulmalarına ilaveten, el-Nablusi’nin özel ve entelektüel yaşamının birbirine dolandığı iki merkezî yer olarak görülmüştür. El-Nablusi’nin okula çevirdiği kışlık konağı ile çalışma merkezine dönüştürdüğü yazlık dairesinin bulunduğu El-Salihiyya, hikâyenin üzerine büyük bir gölge düşürmektedir. Şam, el- Nablusi’nin Şam’ın doğal manzarası – özellikle ailesi ve öğrencileriyle birlikte sık sık uğradığı ve hakkında pek çok şiir yazdığı civar bahçeleri – ile kurduğu yakın ilişkinin her aşamasında sürekli ön plana çıkmaktadır.
Kitaba el-Nablusi’nin yüzlerce eser, inceleme, mektup ve şiir koleksiyonunu içeren uzun bir sözlük eşlik etmektedir. Kitapta, aynı zamanda, Şam anıtlarının ve türbelerinin örnek resimleri ile bir sanatçının Şeyh Nablusi’nin öğrencileri ve torunları tarafından yapılan tasvirine dayanarak çizdiği portre yer almaktadır.
Kitap, Abdu’l-Gani el-Nablusi ve erken modern dönemde Şam’ın kültürel tarihi hakkındaki çalışmalara, konuyla ilgili birinci el kaynakları içeren önemli bir katkı mahiyetindedir. Hikâye, özellikle bu büyük âlimle olan kan bağını vurgulamaya yönelik gayretinin de etkisiyle yazarın hiç gereği yokken kendi ailesi hakkında yazdığı yerlerde konu bütünlüğünü kaybetmekte; zaman zaman da retoriğe ve aşırı süslü bir dile dönmektedir. Bu kitabın başlıca kusuru, Şeyh el-Nablusi’nin büyük başarılarına çok az yer vermesidir. Bu başarılar arasında; müziği meşrulaştırma ve övme gibi, onu, zamanının dinîotoriteleriyle tartışmaya iten çığır açıcı liberal görüşleri yer almaktadır. Kitap bu ılımlı görüşleri dikkate almamaktadır. Oysa ki bu düşünceler, Şeyh el-Nablusi’nin Arap kültürel tarih yazımında erken modern dönemin en ileri aydınlatıcılarından biri olarak yüceltilmesine katkıda bulunmuştur.
Otared Haider
Çeviren Fatih Taştan