Keleş, Ruşen. Şehir ve Bölge Planlaması Bakımından Şehirleşme Hareketleri. Ankara: Ajans-Türk Matbaası, 1961, 323 s.
ÖZET
Şehir ve Bölge Planlaması Bakımından Şehirleşme Hareketleri
Ruşen Keleş, öncelikle şehirleşme hareketlerinin evrensel karakteri ve şehir planlaması üzerine görüşlerini ortaya koyuyor. Ardından şehir planlaması alanında temel kavramları açıklayarak “şehir”i farklı bakış açılarıyla nasıl tanımlayabileceğimizi belirtiyor. Şehirleşme sürecine ayrı bir bölüm ayırarak burada şehirleşmeyi tartışan yazar şehir hareketlerinin; sosyoloji, iktisat, demografi ve şehir planlaması disiplinleri içerisindeki yerini ele alıyor.
Yazar köy-şehir nüfus dengesi ve bu dengenin bozulduğu durumları ele alıyor, sanayileşmiş ülkelerdeki şehirlerle sanayileşmemiş ülkelerdeki şehirleşme hareketlerinin özelliklerine yer veriyor. Daha sonra ise şehirleşme hareketlerini doğuran ön şartlara ve şehirleşme hareketini hızlandıran özel faktörlere değiniyor. Ön şartlar arasında tarımsal nüfusun yoğunluğu ve tarımsal üretimin fazlalılığı, teknolojik gelişmeler, sanayi inkılabını sayıyor. Şehirleşme hareketinihızlandıran özel faktörler olarak iktisadi, siyasal ve psiko-sosyal faktörleri ele alıyor.
Yazar, kitabın ikinci yarısında, şehirleşme hareketinin; şehirlerin fiziki yapısına, idaresine; bölge ve yurt ekonomisine, sosyal gelişimine yönelik etkilerinin neler olduğunu ortaya koyuyor. Şehirleşme hareketlerinin farklı disiplinler açısından nasıl yorumlandığına, değerlendirildiğine yer veren yazar şehir planlamasında kullanılan yöntemleri ortaya koyuyor, toplu planlama, zoning, parselleme faaliyetinin kontrol edilmesi gibi konularda bilgi veriyor.
Şehirleşme politikalarının nüfus, sanayinin dengeli dağıtılması gibi konular dikkate alınarak nasıl oluşturulabileceği sorusunun yanıtını arıyor. Türkiye’nin şehirleşme hareketine geçmeden önce Hindistan, İsrail, Hollanda ve Puerto Rico’dan örneklerle millî şehirleşme politikasının bu ülkelerde nasıl uygulandığını anlatıyor. Bu bölümde, şehirleşmenin tarih içinde nasıl geliştiği açıklanıyor ve farklı şehirler ve bölgelerde şehirleşme hareketlerinin hangi açılardan, neden farklı geliştiğine dair görüşler ortaya koyuluyor.
Yapıt, 1960’larda yazıldığı için henüz büyük şehirlere göçün olumsuz sonuçları tam olarak ortaya çıkmamış. Bu nedenle yazar olumlu ve umutlu bir bakış açısıyla millî şehir planlaması yapıldığı takdirde göçün olası sorunlarının büyük şehirlerin yapılaşmasında sorun teşkil etmeyeceğini vurguluyor. Öte yandan göçün getireceği olumsuz sonuçların önlenebilmesi adına şehir planlamasının nasıl yürütülmesi gerektiğine dair bugün de dikkate alınması gereken önerilerde bulunuyor.
Özge Soylu Bozdağ