Işık, Oğuz ve Pınarcıoğlu, M. Melih. Nöbetleşe Yoksulluk: Gecekondulaşma ve Kent Yoksulları: Sultanbeyli Örneği. İstanbul: İletişim, 2002, 368 s.
ÖZET
Nöbetleşe Yoksulluk: Gecekondulaşma ve Kent Yoksulları, Sultanbeyli Örneği
Bu kitap, İstanbul’un gecekondu semtlerinden biri olan Sultanbeyli üzerine 1990’lı yılların sonunda yapılmış sosyolojik bir araştırmadır. İletişim Yayınları tarafından yayımlanan kitabın özeti 2002 yılında yapılmış olan ikinci baskısı esas alınarak hazırlanmıştır.
Eser, 1980 sonrasında meydana gelen politik, sosyal ve ekonomik dönüşümler karşısında kent yoksullarının hayatta kalma stratejilerini anlamak amacıyla 1997 yılında Sultanbeyli’de yapılmış olan bir araştırmaya dayanmaktadır. Kitabın ilk iki bölümünde yazarlar Işık ve Pınarcıoğlu, kentleşme ve yoksulluk literatürünü eleştirel bir şekilde ele alırlar. Kent yoksullarının hayatta kalma mekanizmalarını anlamak için literatüre yeni bir katılım olarak “nöbetleşe yoksulluk” kavramını önerirler. “Nöbetleşe yoksulluk” kentsel rant ve cemaat ilişkileri etrafında kurulan sosyal ve ekonomik ağların çalışma prensibidir. Bu ağlar kuruluşları itibarıyla yoksulluğu sonradan gelenlere devreden, yukarı hareketlilik esasına dayalı hayatta kalma stratejileridir. Bu bağlamda, nöbetleşe yoksulluğun nasıl işlediğini göstermek için çalışmada hem niteliksel hem de niceliksel araştırma yöntemleri kullanılmıştır.
Üçüncü ve dördüncü bölümlerde Işık ve Pınarcıoğlu, Türkiye’de kentleşme dinamiklerini 1980 öncesi ve sonrası olmak üzere iki dönemde ele alırlar. Bu iki bölümde vurgulanan temel nokta 1980 öncesi dönemin aşamalı kentleşme modeli ve 1980 sonrası dönemin gergin ve ayrışmacı kentleşme modeli arasındaki karşıtlıktır.
Beşinci ve altıncı bölümlerde Işık ve Pınarcıoğlu, Sultanbeyli ilçesinin kentleşme tarihini incelerler. Analizlerinden çıkan sonuç, Sultanbeyli’nin var olan literatürün açıkladığından çok daha karmaşık dinamiklere sahip olduğudur. Bu karmaşıklığı anlamak amacıyla yazarlar demografik verilere, ekonomik değişkenlere ve siyasi farklılaşmaya ait genel verileri değerlendirirler.
Yedinci bölümde Sultanbeyli’de yapılan araştırmanın özgün verileri yaş grupları, okuma yazma oranları, refah, gelir dağılımı gibi eksenler etrafında sunulur. Yazarlar Sultanbeyli’de araştırmanın yapıldığı dönemde var olan alt orta ve üst tabaka grupların yasa dışı kentsel rantın dağıtımı, gayrimenkul mülkiyeti ve hemşehriliğe dayalı cemaat ilişkilerinin değişik şekillerde bir araya gelmesiyle oluştuğunu öne sürerler.
Sonuç bölümünde ise Işık ve Pınarcıoğlu, Sultanbeyli özelinde yola çıkarak toplumun genelinde tespit ettikleri dinsel, etnik veya gelire dayalı cemaatleşmelerin geldiği noktada toplumun bütünü için uyumu ve gelişmeyi engelleyici bir seviyeye ulaştığına dikkat çekerek analizlerini tamamlarlar.
Bu kitap, hem akademik hem de akademik olmayan bir okuyucu kitlesi hedef alınarak hazırlanmıştır. Kitabın içeriğinde teori ve ampirik veriler etkili ve iç içe geçmiş bir şekilde sunulmuştur. Kitabın sonunda alan araştırmasının verilerinin işlendiği haritalar bulunmaktadır. Ayrıca yazarların saha notlarının bulunduğu bölümler de kitabın çeşitli kısımlarına serpiştirilmiştir.
Genel olarak, Sultanbeyli’ye ait hikâyelerin kitapta beklenilenden daha az yer kaplamasına rağmen, bu kitap kent yoksullarının gündelik hayatta kalma mücadelelerini anlatının merkezine alması itibarıyla Türkiye’deki kentleşme ve kent yoksulluğu literatürüne çok önemli ve eleştirel bir katkıda bulunmuş bir çalışmadır.
Helin Burkay